27 Şubat 2017 Pazartesi

KOSGEB Kredi Başvuru Sonuçları

Tekrardan Merhabalar;!!Hatırlatma!!Düzeltme!!

Yapılan bir duyuru sonucu şuan sonuçların açıklanmadığı belirtilmektedir. KOSGEB sitesine erişildiğinde bu şekilde bilgi vermektedir. Aralıklarla sayfayı ziyaret etmenizi öneriyorum.

Saygılarımla



Merhabalar;

Daha önceden duyurulan ve 20 şubat 2017 ye kadar başvurulan 50.000 TL faizsiz KOSGEB kredi başvurularının sonuçları bugün itibarı ile açıklanmaya başlanmıştır.

Başvuru esnasın da belirttiğiniz telefon ve mail adresinize bilgilendirme yapılacağı belirtilmiş olup, ayrıca KOSGEB in sayfasından da sonuç sorgulaması yapılabileceği belirtiliyor.

Sayfaya yoğun ziyaretçi akışı olduğundan denemek istediğimiz de sisteme şuan giriş yapılamıyor. Ancak belirli periyotlarda denendiğinde ulaşabileceğinizi tahmin ediyorum.

Eğer kredi kullanmaya hak kazandı iseniz; anlaşmalı olan bankalara başvuru yapmanız gerekmektedir.

Akbank-Denizbank-QNB Finansbank-Garanti Bankası-Halk Bank - İş Bankası - Vakıf Bank - Yapı Kredi Bankası ve Ziraat Bankaları anlaşmalı bankalar arasında yer almaktadır.

Kredinin ilk 12 ayı ödemesiz kalanı ise 3 ayda bir ödemeli toplam 36 ay vadeli olarak kullandırılmaktadır.

Detaylı bilgi için;

http://www.kosgeb.gov.tr/

Saygılarımla


Reklam Alanı Satarak Blogdan Para Kazanma

Blogdan para kazanma yöntemleri arasında benim favorilerimden biri olan “banner yani reklam alanı satarak para kazanma” yönteminden bahsedelim. Yüksek ROI (yatırım getirisi) ve ödeme garantili bu yöntemi kullanarak nasıl para kazanabilirsiniz? Hangi adımları takip etmelisiniz? Bu konudaki deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Blogunuzda boş bir reklam alanı varsa bunu 2 şekilde değerlendirebilirsiniz. AdSense reklam birimi yerleştirebilir veya o reklam alanını satabilirsiniz. Eğer ilk tercihiniz AdSense reklam birimi yerleştirmek ise öncelikle banner atışı yapmanın AdSense ve benzeri PPC programlara göre avantajlarını okumanızı öneririm.

Blogunuzdan Reklam Alanı Satışı Yaparak Para Kazanmanın Avantajları

1. Ödemeyi peşin olarak aldığınızdan “acaba paramı verirler mi?” ya da “paramı ne zaman öderler?” gibi kaygılar yaşamazsınız.

2. Reklamların kontrolü sadece sizde olur. Herhangi bir problemde anında müdahale edebilirsiniz.

3. Reklamların tıklanması için beklemek zorunda kalmazsınız. Kazanacağınız para önceden bellidir.

4. Diğer para kazanma yöntemlerine göre daha fazla kazanç elde edersiniz. Kazancınızda hiçbir komisyon kesintisi olmaz.

5. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak ve yeni işbirlikleri için fırsatlar yaratır.

Bana kalırsa en ideali AdSene reklamları ile banner reklam atışını birlikte uygulamak. Bildiğiniz gibi AdSense’de her sayfada maksimum 3 reklam kullanma kuralı var. Ana sayfada tıklanma oranı en yüksek yere 1, yazı içlerine 2 reklam yerleştirip ana sayfadaki diğer alanları banner satışı yaparak değerlendirebilirsiniz. Tabi blogunuzun yapısına uygun farklı kombinasyonlar geliştirilebilir.

Şimdi adım neler yapmanız gerektiğine ve blogunuzdaki reklam alanlarının satışını nasıl yapacağınıza geçelim.

1. Adım: Blogunuzu İyi Tanıyın Ve Veri Toplayın

Öncelikle blogunuzla ilgili bazı verileri toplamanız gerekir. Bunlar reklam verecek kişiyi ikna etmek ve onlara blogunuzun reklam için uygun bir mecra olduğunu göstermek içindir. Bu veriler blogunuzun trafiğini, sosyal medyadaki gücünü, trafik kaynaklarını, okuyucu kitlesinin personasını, güçlü olduğu anahtar kelimeleri gösteren verilerdir.

- Blog İstatistikleri: Blogunuzun aylık ortalama trafiği, sayfa gösterimi, hemen çıkma oranı gibi bilgileri toplamak için Google Analytics aracını kullanabilirsiniz.

Google Analytics hesabınıza girip Kitle > Genel Bakış ekranında sağ üst taraftan tarih aralığını seçtikten sonra sayfanın altında oturum, kullanıcı, sayfa görüntüleme, hemen çıkma oranı gibi verileri görebilirsiniz. Bu verileri bir yere “Ocak 2017 istatistikleri” olarak kaydedin. İlerleyen adımlarda bu verileri kullanacaksınız.

- Trafik Kaynakları: Blogunuzu kaç kişinin ziyaret ettiğinin yanı sıra bu ziyaretçilerin nereden geldiği de bazı reklam verenler için önem arz etmektedir. Bu bilgiyi öğrenmek için de Google Analytics aracını kullanabilirsiniz.

Google Analytics hesabınıza giriş yapıp Edinme > Genel Bakış ekranında sağ üst taraftan tarih aralığını seçtikten sonra sayfanın devamında direkt, organik, sosyal, e-mail, referral gibi hangi kanallardan ne kadar ziyaretçi geldiğini görebilirsiniz. Bu verileri de ileride kullanmak için “Ocak 2017 trafik kaynakları” olarak bir yere not edin.

- Alexa Sıralaması: Web sitelerinin popülaritesi hakkında bilgi veren Alexa sıralaması da reklam verenler için önemli bir veridir. Blogunuzun Türkiye’de ki ve dünyadaki web siteleri arasında kaçıncı sırada yer aldığını görmek için tarayıcınızın adres satırına http://www.alexa.com/siteinfo/bloghocam.blogspot.com (bloghocam yerine kendi blog adresiniz gelecek) yazmanız yeterlidir.

Alexa sayfanızda verileri ve reklam verenlerin doğruluğunu kontrol etmeleri için bu sayfanın linkini yine ileride kullanmak üzere not edin.

- Sosyal Medya: Sosyal medyadaki takipçi sayınız, yazılarınızın okunma potansiyelini gösteren verilerden biridir. Zira her blogger yazılarını sosyal medya hesaplarında takipçileriyle paylaşıyor. Her yazı için blogunuza yapılan ziyarette ise reklam verenin bannerının görüntülenme ve tıklanma ihtimali o kadar artar.

Aktif olarak kullandığınız sosyal medya hesaplarınızın o tarihteki takipçi sayısını da ileride kullanmak için “Ocak 2017 itibari ile takipçi sayısı” şeklinde not alın.

- Persona: Okur kitleniz hakkında bilgi sahibi olmak ve bu bilgiyi paylaşmak reklam verenlerin ilgisini çekebilir. Örneğin blogunuzun okuyucuları genellikle 30-40 yaşlarındaki bayan kullanıcılar ise bu kitleye yönelik ürün/hizmet veren firmaların daha çok ilgisini çekebilirsiniz.

Okur kitlenizi net olarak belirlemek ne yazık ki o kadar kolay değil. Google Analytics hesabınızda Kitle > Demografi bölümünden ziyaretçilerin yaş, cinsiyet ve ilgi alanı verilerini yaklaşık olarak görebilirsiniz. Fakat asıl kitle bilgisi sizde saklı. Yorumlardan, mesajlardan vs. okuyucularınızı gözlemlemeniz gerekmektedir.

- Anahtar Kelimeler: Her blogun iddialı olduğu, Google aramalarında üt ıralarda çıktığı anahtar kelimeler vardır. Bu anahtar kelimeleri ve sıralamalarınızı paylaşmak da değerli bir veridir.

Search Console’da oturum açıp Arama Trafiği > Search Analytics bölümünü açtıktan sonra Konum seçeneğini işaretlerseniz hangi anahtar kelimelerde kaçıncı sırada çıktığınızı görebilirsiniz.

2. Adım: Reklam Alanlarını Ve Fiyatlarını Belirleyin

Bu adımda blogunuzda hangi alanlara, hangi boyutlarda banner reklam yerleştirebileceğinize ve bunların fiyatına karar vereceksiniz.

- Reklam Alanları: Blogunuzda hangi alanlara banner reklam yerleştireceğinize karar verirken göz önünde bulundurmanız ilk şey ziyaretçiyi rahatız etmeyecek, içeriğin önüne geçmeyecek yerleri tercih etmek olmalıdır.

En çok tercih edilen alanlar blog logosunun yanı, yazı alanının üstü, kenar çubuğunun üstü ve ortası ile footer alanlarıdır.

Blogunuzdaki her boşluğa reklam alanı yerleştirmek de doğru olmaz. Blog tasarımının içerisine kolay entegre edilebilecek, blogun bir parçasıymış gibi görünebilecek, ziyaretçiyi kaçırmayacak yerlere uygun boyutlarda bannerlar yerleştirmeye çalışın.

Bu çalışmayı yapmak için sırasıyla şu işlemleri takip edin:
  • Chrome tarayıcı için Nimbus uzantısını kurarak blogunuzun tam sayfa ekran görüntüsünü alın.
  • Kaydettiğiniz bu ekran görüntüsünü PicMonkey ile açarak görüntüye siyah-beyaz efekti verin.
  • Banner reklam almayı düşündüğünüz alanlara, olana uygun renkli geometrik şekiller ekleyerek üzerlerine banner boyutlarını yazın.
  • Tamamladıktan sonra bu görüntüyü reklam sayfasında kullanmak üzere bilgisayarınıza kaydedin. Sonuçta şöyle bir görüntünüz olacaktır:
reklam alanları



- Banner Ücretleri: Artık yerleştireceğimiz reklam alanlarının ücretlerini belirleyebiliriz. Ücret politikanızı belirlerken gerçekçi olmalısınız. Birinci adımda topladığınız verilerle doğru orantılı fiyatlar belirlemelisiniz. Eğer hiçbir fikriniz yoksa benzer siteleri gezerek ücret yoklaması yapabilirsiniz.

Ben ilk çalışmalarda fiyatı oldukça düşük tutmayı, gelen talep ve ilgiye göre fiyatları revize etmeyi öneririm.

Reklam alanlarının fiyatını belirlerken blogunuzun verilerinin yanı sıra şu üç hususu da dikkate almanız gerekir:
  • Bannerın yeri: Görüntülenme ve tıklanma ihtimali daha yüksek olan yerlerdeki reklam alanlarının ücreti daha fazla olurken, görüntülenme ve tıklanma ihtimali daha düşük olan yerlerdeki reklam alanları daha ucuz olur.
  • Banner boyutu: Ekleyeceğiniz bannerın boyutu ne kadar büyük ise ücreti de o kadar yüksek olmalıdır.
  • Gösterim Süresi: Banner reklamı blogunuzda ne kadar tutacağınız da fiyatı etkiler. Aylık ücreti 100 TL olan bir reklam alanı için 3 aylık bir anlaşma yapılacaksa fiyatı 100x3=300 TL yapmak yerine 90x3=270 TL gibi indirimli verebilirsiniz. Böylece reklam alanlarınız boş kalmaz.
Tüm bu faktörler doğrultusunda örnek çalışmamıza devam edelim ve Blog Hocam için belirlediğim reklam alanlarını fiyatlandıralım:
  • 120x600: Bu alan sol sidebarın en üstünde dikey olarak 600 pixellik yer kaplayan, görüntülenme ve tıklanma oranı oldukça yüksek bir alan olduğu için en yüksek ücreti buradan isteyeceğim. (100 TL/Ay)
  • 250x250: Bu alan sağ sidebarın üst taraflarında görüntülenme ve tıklanma oranı fena ayılmayacak bir yerde ve boyuttadır. (50 TL/Ay)
  • 125x125: Bu alana 25x250 ile aynı yerde olsa da daha küçük boyutta olduğu için isteyeceğim ücret doğal olarak düşük olacaktır. (35 TL/Ay)
  • 250x600: Bu alana boyut olarak en geniş/yüksek bannerı koyak da yeri diğerlerine göre daha kötü olduğundan fiyatı da ona göre belirleyeceğim. (70 TL/Ay)
Belirlediğimiz bu fiyatlar aylık fiyatlar olup uzun dönem çalışmalarda indirim yapacağımızı ayrıca reklam sayfasında belirteceğiz.

3. Adım: Reklam Sayfası Oluşturun 

Reklam sayfasında banner reklam seçeneklerinin  yanı sıra text link, tanıtım yazısı, satış ortaklığı, proje bazlı çalışmalar gibi diğer sponsorluk ve reklam seçeneklerine de yer verilir fakat konumuz banner reklamlar olduğu için ben sadece banner reklamlardan bahsedeceğim.

- Başlangıç Yazısı: Reklam sayfasına etkileyici bir başlangıç yazısı ise başlayabilirsiniz. Bu giriş metninde blogunuz hakkında kısa bilgi verebilir, misyon ve vizyonundan bahsedebilirsiniz. Örneğin Blog Hocam için şöyle bir başlangıç yazısı yazabilirim:

Blog Hocam; belirlediğim kalite standartları çerçevesinde, blog yazarlığı ana başlığı altında bilgi ve deneyimlerimi paylaşarak, insanların kendi bloglarını oluşturmalarına ve geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçlayan bir blogdur. İçeriği bilgi, deneyim ve gözleme dayalıdır, okuyucu odaklıdır, okuyucuya ihtiyacı olan, faydalı bilgiyi sunmayı amaçlamıştır.

- Neden Siz?: Başlangıç yazısını yazdıktan sonra 1. adımda topladığımız verilerden bir derleme yaparak reklam verenin neden bizi tercih etmesi gerektiğine dair somut datalar sunacağız.

Bunu yazılı olarak yapabileceğiniz gibi bir infografik haline getirebilir ya da screenshotlar ile destekleyebilirsiniz. Infografik hazırlamak biraz uğraştırıcı olduğu için ben Blog Hocam için yaptığım örnek çalışmamda görsellerden faydalanarak metin ağırlıklı bir “Neden Blog Hocam?” bölümü oluşturacağım.

reklam sayfası


İkonlardan ve HTML tablolardan faydalanarak gördüğünüz gibi oldukça dikkat çekici bir “Neden Blog Hocam?” bölümü oluşturdum.

!!! Eğer benim oluşturduğum “Neden Blog Hocam?”  bölümünün kodlarını kullanmak isterseniz kodların yer aldığı dosyaya bir Twitter paylaşımı ve bir Facebook paylaşımı yaparak erişebilirsiniz.

Facebook'ta paylaşarak indir | Twitter'da paylaşarak indir

Eriştiğiniz kodları kopyalayarak reklam sayfanızın HTML ekmesine yapıştırmanız ve kendinize göre düzenlemeniz yeterlidir.

- Reklam Alanları Ve Ücretler: Blogunuz hakkında bilgi verdikten sonra sıra az önce oluşturduğumuz görseli de kullanarak reklam alanları ve ücretleri hakkında bilgi vermeye geldi.

Reklam alanlarını gösteren görseli ekledikten sonra altına o görselde yer alan reklam alanlarını ve bu alanların ücretlerini yazın. Örneğin:
  • 12x600: Tüm sayfalarda gözükür. Aylık 100 TL. (Uzun dönem çalışmalarda indirim uygulanır)
  • 250x250: Tüm sayfalarda gözükür. Aylık 50 TL. (Uzun dönem çalışmalarda indirim uygulanır)
  • 125x125: Tüm sayfalarda gözükür. Aylık 35 TL. (Uzun dönem çalışmalarda indirim uygulanır)
  • 250x600: Tüm sayfalarda gözükür. Aylık 70 TL. (Uzun dönem çalışmalarda indirim uygulanır)
Bir kez daha altını çizmek isterim ki konumuz banner reklamlar olduğu için bu sayfada yer alması gereken diğer reklam ve sponsorluk seçeneklerinden bahsetmedim. Tüm bu seçeneklere de reklam sayfanızda detaylı bir şekilde değinmeniz gerektiğini unutmayın.

4. Adım: Potansiyel Müşterilere Ulaşın

Blogunuz popüler değilse ve Google aramalarında görünürlüğü düşükse reklam verenlerin size ulaşması epey beklemek zorunda kalabilirsiniz. Fakat azimli ve çalışkan bir blogger iseniz beklemek dışında yapabilecekleriniz de yok değil.

- Bloglardan Müşteri Çalmak: Bakmayın çalmak dediğime, elbette kimseden bir şey çaldığımız yok. Sadece izinle benzer konulu blogları ziyaret ederek o bloglara banner reklam veren kişilere/firmalara ulaşacaksınız. Muhtemelen bu kişiler/firmalar size reklam vermekle de ilgilenir ama blogunuzdan bihaber oldukları için size kim bilir ne zaman ulaşır yada ulaşır mı :)

Yapmanız gereken ilk şey sizinle benzer konularda yayın yapan blogları bulmak için Google’da biraz arama yapmak. Örneğin blogunuz bir moda blogu ise “moda blogu, moda blogları”  gibi aramalar yaparak benzer blogları ziyaret edin. Bu blogların sağına, soluna, altına, üstüne bakarak banner reklamlar olup olmadığına bakın. Daha sonra bu bannerlara tıklayarak reklam verenlerin sitelerine ulaşın ve bunların iletişim bölümlerinden kendileri ile iletişime geçerek blogunuzdan bahsedin. Eğer iyi bir unum yapabilirseniz bu reklam verenleri müşteriniz yapabiliriniz.

- Google’dan Müşteri Çalmak: Bildiğiniz gibi AdWords ile pek çok firma Google’a reklam vererek arama sonuçlarında yer alabiliyor. Siz de blogunuzla ilgili aramalarda çıkan reklamlardan hedef müşterinize ulaşabilir yani Google’dan müşteri çalabilirsiniz :)

Örneğin düğün, gelinlik gibi konularda yayınlar yapan bir blogunuz varsa Google’da ilgili aramaları yaparak çıkan reklamlardan hedef müşterilerinizi görebilir ve onların sitesini ziyaret ederek blogunuzla ilgili sunum yapabilirsiniz.

google müşteri


- İletişim Ve Sunum: Yukarıdaki yöntemlerle hedef müşterilerinizi tespit edip iletişim bilgilerini topladıktan sonra sıra onlara etkileyici bir mail yazmaya geldi. Daha önce de söylediğim gibi bu mailde blogunuzun o firmanın reklamı için uygun bir mecra olduğundan, blogunuzun özelliklerinden bahsedeceksiniz.

Bu maili yazarken çok resmi ve ciddi bir dil kullanmanıza gerek yok. Samimi, sıcak, ama lakayıtlıktan uzak, net cümleler kurmanızı öneririm. İsterseniz örnek bir mail yazalım:

Merhaba,

Ben Blog Hocam isimli blogun yazarı Serdar Kara. 5 yıldır yayında olan güncel ve özgün blogumda blog yazarlığı ana başlığı altında bilgi ve deneyimlerimi paylaşarak, insanların kendi bloglarını oluşturmalarına ve geliştirmelerine yardımcı oluyorum.

Blogumun ilginizi çekeceğini, yapacağımız reklam çalışmasının size görünürlük, trafik, backlink ve itibar anlamında faydalı olacağını, yüksek geri dönüşler ağlayacağını düşünüyorum.

Blogum hakkında bilgilerin yer aldığı dosyayı ekte gönderiyorum. Her türlü fikre açık olduğumu bilmenizi isterim. Olumlu/olumuz geri dönüşünüzü bekleri, çalışmalarınızda  başlarılar dilerim.

Serdar Kara
Blog Hocam

Yazıda ve örnek mailde sunuma gelelim. Sunum hazırlama fikri sizi korkutmasın. Aslında sizin sunumuz hazır. 3. adımda oluşturduğunuz reklam sayfası sunumunuzun içeriğini oluşturuyor. Yapmanız gereken tek şey bunu mailde ek olarak gönderilebilecek hale getirmek.

Bunun için reklam sayfanızda yer alan verileri kullanarak bir PowerPoint sunumu hazırlayabilir ya da reklam sayfanızdaki verileri Word doyasına aktarıp bunu PDF olarak kaydedebilirsiniz. Ben sunumları mail ekinde pdf olarak göndermeyi tercih ediyorum. Size de böyle yapmanızı öneririm.

- Ücretlendirme: Ne kadar şeffaf ve dürüst olduğunuzu göstermek için reklam sayfanızı oluştururken fiyatları yazmanızı da önermiştim. Böylece kime sizin adamına göre muamele yaptığınız düşüncesine kapılmaz. Fiyatlar reklam sayfanızda herkese açık olarak yer almaktadır.

İşte yukarıda belirttiğim nedenden dolayı Reklam verenlerle 1 aylık çalışmalarda ücret konuşmanıza gerek yok. Tabi sizden indirim isteyen olursa değerlendirip değerlendirmemek izin takdirinize kalmış.

Uzun dönem çalışmalarda indirim uygulamanızın iyi olacağını söylemiş, bunu reklam sayfanızdaki ücretlendirme belirtmenizi de önermiştim. Kişi ya da firma size reklam verme kararı aldıysa izden 3 aylık, 6 aylık gibi dönemler için fiyat isterse bu aşamada mutlaka indirim uygulamanızı öneririm. Yoksa kimse uzun dönem çalışma için para bağlamaya yanaşmaz.

5 Adım: Banner Kodlarını Ekleyin

Eğer reklam veren ile her konuda anlaştıysanız ödeme için banka hesap numaranızı karşı tarafa verin ve anlaştığınız ücretin hesabınıza geçmesini bekleyin. Para transferinin sorunsuz gerçekleşmesi için hesap sahibi yani alıcı ismi ile IBAN numarasını karşı tarafa vermeniz yeterlidir. EFT mi havale mi yapılacağının bilinmesi açısından hesabınızın hangi bankada olduğunu karşı tarafa söylerseniz daha iyi olacaktır.

Ödeme hesabınıza geçtikten sonra reklam verenden banner görselini, bannerın yönlendirileceği URL’yi ve kullanılacak anahtar kelimeyi isteyin. Daha sonra anlaştığınız reklam alanına aşağıdaki gibi kodları ekleyin:

<a href='https://url' title='keyword'><img alt='keyword' height='125' src='https://banner.png' title='keyword' width='125'/></a>

Kodlarda kırmızı ile gösterdiğim yere bannera tıklayınca açılması istenen sayfanın adresi, mavi ile gösterdiğim yerlere anahtar kelimeleri, mor ile gösterdiğim yere banner görselinin urlsi, yeşil ile gösterdiğim yerlere banner boyutları girilecek.

Reklam verenin koymanızı istediği bannerın hareketli olmasını tercih etmemenizi öneririm. Ziyaretçileri rahatız edebilir. Benim pek hoşlandığım bir durum değil.

Ayrıca bannerın urlsini Google Fotoğraflar gibi kendi upload ettiğiniz bir yerden alın. Böylece her şey sizin kontrolünüzde olur ve bir problem yaşandığında müdahale edebilirsiniz.

6. Adım: Reklam Çalışmalarınızı Yönetin

Yapmış olduğunuz reklam anlaşmalarını kaydettiğiniz dijital bir tablonuz veya defteriniz mutlaka olun. Kimle, hangi alan için, ne kadar süreliğine, hangi fiyattan anlaşma yaptığınızın notunu alın.

Kendi çalışmalarımda kullanmak için oluşturduğum basit excel tablosunu kullanmak isterseniz dosyaya buradan ulaşabilirsiniz.

Anlaşma yaptığınız bir firma/kişi için reklam süresi sona ermeden birkaç gün önce kendisine bir mail göndererek sürenin dolduğunu hatırlatabilir, devam edip etmeyeceğini sorabilirsiniz. Örneğin şöyle bir mail yazabilirsiniz:

Merhaba,
Siteismi.com siteniz için Blog Hocam’a eklediğimiz 125x125 banner reklamın süresi 2 gün sonra dolacaktır. Aynı şartlarda devam etme opsiyonunuz mevcuttur. Çalışmaya devam edip edilmeyeceği ile ilgili kararınızı bildirmenizi rica ederim.


Ben reklam çalışması yaptığım kişi ve kurumlarla iyi ilişkiler kurmak ve uzun vadeli çalışmalar yapmak adına kendilerine aynı şartlarda çalışmaya devam etme opsiyonu sunuyorum. Yani 50 TL’den anlaştığım bir reklam alanının fiyatına zam yapsam bile  o kişi isterse 50 TL’den devam etme opsiyonuna sahip oluyor.

Son Sözler

Banner reklam konusunu detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım. Sanırım 2.000 kelimeyi geçen bir yazı oldu. Umarım yeterince açıklayıcı ve bilgilendirici olmuştur.

Banner reklamlar çoğu zaman AdSense’den bile daha fazla kazandırabiliyor. Bu nedenle üzerinde durmanızı önerir, bol kazançlar dilerim. Fakat her şeyden önce inan kazanın!

Bu arada madem konu bannerlardan açıldı, bir kişiye de Blog Hocam’dan 1 aylık 125x125 banner reklam hediye edelim :) Google Friend Connect ile Blog Hocam’ı takip ediyorsanız takip ettiğiniz üye ismi ile yorum yazmanız ve ücretiz banner reklam istediğinizi belirtmeniz yeterli. (GFC ile takip etmeyenler lütfen istekte bulunmasın, bu etkinlik GFC takipçilerim için.)

İyi bloglar!!!

26 Şubat 2017 Pazar

Bankada Unutulan Para (Zaman Aşımı)

Merhabalar;

Artık banka ile işi olmayan insan sayısı ülkemizde yok denecek kadar az, bu nedenle, bir çok insanın bankalarda hesabı bulunuyor. Kimi insanlar bu hesapları aktif kullanıyor, kimi işi düştükçe, kimi de sadece işleme özel açıp işini bitirdikten sonra bir daha hesabına bakma ihtiyacı duymuyor.

Hal böyle olunca, bankalarda kişisel olarak bakınca pekte umursanmayan küçük meblağlar hesaplarda kalabiliyor, geneli küçük rakamlar olsa bile ciddi rakamlarını unutan kişi ve kuruluşlar bulunuyor.

İlgili kanunda bu tarz durumlarda ; eğer hesapta en son yapılan işlemden sonra 10 yıl boyunca hiç bir işlem yapılmamışsa, hesaptaki para için bankalar ilan çıkıyor, bazı şekillerde duyurular yapabiliyor. Bu duyuruların sonucunda mudilerden bir dönüş olmayıp, para talep edilmediğinde, hesaptaki para doğruca hazineye aktarılıyor.

Eğer sizin veya yakınlarınızdan birinin bu durumu söz konusu ise 17 Haziran 2017 tarihine kadar ilgili banka şubesine gitmeniz gerekiyor. Acaba bende var mıyım demeyin 31 Aralık 2016 verilerine göre 528.876 hesap ve toplamda 115.Milyon Türk Lirası şuan bu durumda olduğu belirtilmiştir.

Siz de durumunuzu kontrol etmek istiyorsanız aşağıda yer alan linkten sorgulama yaparak durum kontrolünde bulunabilirsiniz.

Yapmanız gereken tam isim soy isim yazmanızdır.

https://www.zamanasimi.org/tbb.xhtml

Saygılarımla

15 Şubat 2017 Çarşamba

Otomatik BES ile İlgili IMF Raporu

Merhabalar;

Malumunuz yeni yıl ile birlikte, belirli sayıda çalışanları olan özel ve kamu kuruluşlarına  Otomatik BES (Bireysel Emeklilik Sistemi)  uygulamasına başlanıldı, zaman içerisinde tüm 45 yaş altı çalışanların sisteme dahil edilmesi planlanıyor.

Bu konuya ilişkin dünya bankası IMF raporunda bazı olumsuzlukları tespit ederek yayınlamış, açıkcası benimde dikkatimi çektiği için sizler ile paylaşmak istedim.

Varsa yorumlarınızı görmek isteriz konuya ilişkin;

İşte IMF nın raporunda Otomatik BES'in eleştirilen konuları;

-Varlık yönetimi haricinde emeklilik hizmetlerinin periyodik alımları için bir kamu ihale kurulu oluşturmuyor.
-İşverenlerin, işçilerin emeklilik planlarını seçerken bireylerden daha bilgili olma ihtimalleri düşük
-SGK emeklilik primlerini tahsil etmeyecek, ortalama maliyetler azaltılmıyor.
-Sistem için gerekli olan yatırım danışmanlık kurulunun yönetimi şuan için belli değil.
-Sadece Türkiye'de kurulmuş şirketlerin ihalelere girmesine izin veriliyor.
-Tasafarruları yeteri kadar arttırmayacağı öngörülmüş..

Tabi bu IMF nın raporu, sonuçları ve uygulamayı görmek gerekir. Ancak uyarıları da gözden kaçırmamalıyız.

Saygılarımla

14 Şubat 2017 Salı

FOREX Piyasalarındaki Son Güncelleme Hk.

Merhaba Arkadaşlar;

Daha önceki yazılarımda forex hakkında bilgi paylaşımında bulunmuştum. Bir nevi döviz bürolarının alternatifi, olmasının yanında gümüş altın vs gibi kıymetli madenlerinde alınıp satıldığı, dünya saatinden de yararlanıldığı için kesintisiz 5 gün 24 saat sanal internet ortamında anlık alış ve satış yapıldığı bir platform, en cezbedici tarafı ise kaldıraç uygulaması tabi riskleri ile birlikte...

Geçtiğimiz günlerde yeni bir kanun ile forex piyasalarını ciddi anlamda etkileyen bir uygulamaya gidileceği ve 30-45 günlük bir geçiş süresi tanınacağı duyuruldu.Biliyorsunuz forex piyasasında kaldıraç uygulamasının önemi aşikar yani siz 1.000 TL sermaye ile bunun 100 katına kadar yatırım yapma şansına sahiptiniz. Bu yeni uygulama ile bu durumda değişiklik olmuştur.

Yeni uygulama ile kaldıraç oranı 1'e 10 olarak değişecek ve yatırımcılarında en az 50.000 TL ile başlaması gerekecektir. Bu uygulama forex piyasasındaki risklerin azaltılması adına yapıldığı belirtilmektedir.

Aslında olumlu ve olumsuz yanlarına bakmak gerekirse ; tamam yatırımcı korunsun güzel lakin sektörün yeni müşteri kazanımı bu uygulama ile biraz zorlaşıp, istihdam tarafında sıkıntılar yaşanacağını düşünüyor, bir internet sitesinin haberinde işten çıkarmaların başladığı yeni alımların durdurulduğunu okumuştum.

Yatırımcı elbette korunmalı ve bilinçlendirilmelidir.Daha esnek olunabilinirmiydi ? Onu işin uzmanları muhtemelen değerlendirmiştir diye düşünüyorum, hayırlı olmasını diliyorum.

Saygılarımla

11 Şubat 2017 Cumartesi

2017 KOSGEB Faizsiz Kredi Başvurusu

Merhabalar;

2016 yılında ciddi talep gören ve bir çok kişinin başvurup , ancak yeterli olmadığı için tekrar talep edilen esnaf ve kobilere özel 50.000 TL tutarın daki faizsiz kredi için hükümet tekrardan aynı uygulamayı 2017 yılı içinde başlattı. Son gün 20 şubat olduğu belirtiliyor.

Konu ile ilgili olarak öncelikle aşağıda linkini vereceğim sayfadan başvurunuzu yapabilirsiniz. Başvurular şuan için yapılabiliyor. Aslında öncelikli olarak normalde kosgeb in sayfasından beyan doldurup onu teslim etmek gerekiyor, ancak başvuru yapıp onay alırsanız akabinde beyan işlemleri yapabilirsiniz, o nedenle sadece bu işe özel bir başvurunuz varsa kredi başvurunuzu yapıp akabinde diğer işlemleri yapın derim.

Kredi başvurusu esnasında sayfa sizi yönlendiriyor ben size buradan görüntüsünü paylaşmak istiyorum.

Bu sayfaya ulaştıktan sonra bilgilerinizi (Vergi levhanız da başlama tarihiniz yazar) girip, varsa SSK numaranız onuda istiyor sistem ekleyip, yetkili kişi ismi mail ve telefon numarası yazıldıktan sonra onaylıyorsunuz ve başvurunuz alınmıştır yazısını gördükten sonra işleminiz son buluyor.

Onay için anladığım kadarı ile  mail yada yazacağız cep telefon numarasına sonuç geliyor ve nasıl yol izleyeceğiniz akabinde belirtiliyor. Aslında anlaşmalı bankalar vardı 2016 yılında onaylanınca bu bankalardan birine gidip işlemleri yapabiliyorsunuz, gene muhtemelen öyle olacağını düşünüyorum.

Şimdiden vatana millete esnafımıza hayırlı uğurlu olsun.

Saygılarımla

Kredi Başvurusu Yapmak için 
http://sifirfaiz2017.kosgeb.gov.tr/Default.aspx

Detaylı Bilgi Almak İçin
http://www.kosgeb.gov.tr/



9 Şubat 2017 Perşembe

Krediler (2017 Yılı)

Merhabalar;

Mesleğim gereği finans sektörün de olan kişiler ile gene geçmişten meslekten beraber çalıştığımız arkadaşlığımız bulunuyor ve doğal olarak, sektörü ve piyasaları sürekli konuşuyor ve irdeliyoruz kendi çapımızda...

Geçtiğimiz günlerde ve öncesinde bazı bankacı arkadaşlar ile sohbet ederken , malum yeni yıl ile birlikte bankacıların beklediği hedefler gündeme oluşturdu. Nasıl hedefleriniz iyimi diye sordum bir kaçına?

Cevap şöyleydi; ya para bulun, çapraz ürün (K.kartı+fatura talimatı+BES+Sigorta vb. ) satışı yapın, çok fazla kredi vermek için didinmeyin şeklinde yorumladılar durumu çünkü geçen seneye göre daha düşük kredi hedefi olduğunu dile getiriyorlar.

Bu durum aslında bankaların bu yıl çok riske girmeden, daha seçici olarak, büyük tutarda değil de küçük tutarlı tabana yaygın kredi vereceklerini gösteriyor. Piyasa daki belirsizlikler sanırım bankacıları daha temkinli, teminatı iyi olan, riski az olan müşteri gruplarına yöneleceğini gösteriyor.

Son olarak, bu yıl bankacılar gene kar edecek şüphesiz ancak bu karları likit kalarak, çapraz ürünlerin satışını yaparak kazanacak gibi, yani çalıştığınız bankalar size daha fazla ürün satmak için mücadele edecekler lakin, kredi istediğiniz de durum biraz daha tersine işleyecek olabilir. O nedenle kredili işlerinizi hele yıl sonuna doğru pek bırakmayın diyebilirim.

Saygılarımla

6 Şubat 2017 Pazartesi

KKB Puanı Nedir?

Merhabalar;

KKB puanı veya notu ile ilgili bazı yazılarım oldu, ancak bu konuda bir çok insanın bilgiye ihtiyacı var diye düşünüyorum.

Örnek verecek olursak; orta veya orta üzeri işletme sahiplerin de bile , aman ya bu ay da kartımın asgari ödemesini yapayım yada yapsın eleman, yada eşimin kartını bu ay ödemeyim bir şey olmaz felsefesi yatabiliyor. Oysa ki bankacılar, sadece sizin verilerinize bakmıyor. Şirket sahibi iseniz firmanıza kredi talep ettiğiniz de eşinizin dahi notunu görmek isteyen bankalar olabiliyor. Bu bağlamda KKB puanı herkes için gerçekten önemli....

KKB puanı nedir sorusunun cevabı özet olarak; hazır da çalıştığınız bankalara yaptığınız ödemelerin, mali verileriniz, gelirinizin, güncel bilgilerinizin sonucun da oluşan puanlamadır.

Bu puana bakar bankalar, sadece bankacılar mı? tabiki hayır! bir keresin de hiç unutmam müşterimin evi vardı, kiraya vermek istediğini belirtiyordu, bir kiracı gelmiş vermeden önce KKB puanını öğrenmek istiyordu, sebebini sorduğum da , evlat adama evimi vereceğim ödemeleri nasılmış görmek istiyorum, bankalara borcu var mı , ödemesi düzenlimi? sonuç olarak ev sahipleri dahi bu puan ile karar veriyor.

Belki herkes için önemli değil ancak; bankacılık yapmak isteyen arkadaşların iş başvuruların da eleman alımı yapacak finans sektöründeki şirketler adayların KKB puanlarına da bakarak karar veriyor. Hatta banka da çalışıyorsa bir kişi İnsan Kaynakları belirli aralıklarla personellerinin KKB puanını, borçlulluk seviyesini kontrol ediyorlar.

Saygılarımla

5 Şubat 2017 Pazar

KKB Puanımı Nasıl Öğrenebilirim?

Merhabalar;

Malumunuz KKB (kredi kayıt bürosu) kurumunu ve ne olduğunu artık banka ile az buçuk işi olan herkesin ne olduğunu bildiğini düşünüyorum ve detaya girmeden konumuzun başlığına ilişkin cevabı kısa yazımın akabinde sizler ile paylaşacağım.

Bankalar ve finans kurumların daki geçmişinizi ve güncel durumunuzu ve puanınızı öğrenmek için KKB notunuzu görmeniz , bilmeniz gerekiyor. Bu rapora ve nota ulaşmak artık zor değil, parayı veren düdüğü çalar misali , şimdi anlatacaklarım ücrete tabi yöntemlerdir. Bunlar; Findeks buraya üye olur bedelini öder raporunuzu ve notunuzu alabilirsiniz. Ayrıca artık bir çok bankanın internet ve mobil şubelerinde KKB raporu alma seçeneğide bulunuyor, her bankanın ücretleri farklı olsada ortalama 3-15 TL arasından rapora ulaşma imkanınız bulunuyor.

Peki bu raporu yada notu nasıl ücretsiz alabilirim diyorsanız eğer; bu noktada herhangi bir bankada tanıdığınız, sıkı çalıştığınız bir arkadaşınız var ise bunlardan rica edebilirsiniz. Yada tanıdığınız yoksa kart yada kredi başvurusu yaparak da öğrenebilirsiniz. Ancak bu durumda sizin eğer bu ürünü almama yada alamama durumunuz olur ise puanınızı olumsuz etkileyebilir.

Saygılarımla

4 Şubat 2017 Cumartesi

Facebooktan Kredi Kontrolüne Dikkat!

Merhaba Arkadaşlar;

Artık internet varsa , imkansızlar azalmaya başladı diyoruz, hele ki sosyal medya bu işin su götürmez taraflarından gün geçmiyor ki yeni birşeyler duymayalım.

Yakın zaman da ülkemiz de medya ya düşen kredi veren bankaların facebook hesaplarına baktığı ve kişiyi değerlendirirken bu kanalı da kullanmaya başladığını duyduk duymuşsunuzdur.

Bu uygulamanın yurt dışın da daha önceden başladığı da belirtiliyor. Aslın da bu işi özellikel sigorta firmaları müşterileri için prim hesaplamasın da daha önceden beri kullanıyormuş mesela sağlık sigortası yaptırmak isteyen bir kişiyi facebook fotolarına bakıp, alkollü fotosu var mı? yada kasko yaptırmak isteyen kişinin arabalar vs. ile ilgili paylaşımı var ise nasıl gibi kontroller yapıp fiyatı bundan sonra belirlediklerini de okuduk.

Şimdi ise bankalar kredi talep eden kişilerin, paylaşımları, arkadaş çevreleri, görüş açıları, düşünceleri, beğenileri vs. gibi bir çok veriyi değerlendirip, krediyi o şekilde sonuçlandırıyorlarmış.
Bu haberin doğruluğunu anlamak için, bazı bankaların , facebook tan kredi, kredi kartı başvurusu almaya başladığını söylememiz yeterli olur diye düşünüyorum.

Sosyal medya çok güzel sözümüz yok lakin kontrolsüz kullanıldığın da bir çok konu da insanın başına iş açabiliyor. O yüzden dikkatli olmanızı öneriyorum.

Saygılarımla

Yaşanmış Olay

Merhabalar;

Bulunduğum semt ve oturduğum evin caddesinde İstanbul da her hafta cumartesi günleri büyük bir pazar kurulmaktadır.Artıları eksileri ile her hafta sonu aynı düzende sabaha karşı pazar kurulur ve akşam karanlığı çökmek üzere iken pazarcılar kalan artıklarını caddeye bırakır ve toparlanıp giderler.Ortalık savaş alanı gibidir.(Bence bu olayı merkezileştirip bir çatı altın da sabit semt pazarı yapsalar çok daha güzel olur) Neyse akabinde bir grup belediye görevlisi gelir pazarın kaba pisliklerini temizlemeye başlar.

Olay da burada başlar. Dışarı çıkıp, evin bir kaç eksiğini alıp marketten dönerken, tahminimce 20-25 yaşlarında ağzı peçeli kapalı bir hanım, döküntülerin arasın da birşeyler aramaktadır. Sanki birşey kaybetmişte onu bulmak istercesine, uzaktan kısaca izlemeye başladığımda, kalan meyve ve sebzeler den seçmeye çalıştığını anladım. Bana doğru geliyordu, usulca yanına giderek; incitmemeye çalışarak, ablacım bir şey mi kaybettiniz dedim? şaşkın bir halde güler yüzle , yok bakınıyordum sadece dedi. Ben bir ihtiyacının olup, olmadığını sorup, bir miktar para vermek istedim, direk hayır, ihtiyacım yok, gerçekten inanın yok dedi. Aslın da vardı lakin o kadar onurluydu ki hemen teşekkür edip uzaklaştı.

Belki sıradan bir olay gibi gelebilir bu durum kimisine göre; ancak istanbulun bir çok noktasın da bağıra bağıra , yada ellerin de yazılar ile dolaşan dilencileri görünce insan kime yardım edeceğini şaşırıyor. İsteyen vermek gerekir şüphesiz ama gerçek mana da müslüman olan, dürüst olan insan istemeye çekinir. Diyanetin bir afişini görmüştüm daha önceden, MÜSLÜMAN DİLENMEZ, DİLENDİRMEZ! bu söz çok hoşuma gitmiştir.

Özetle; aslında çok muhtaç insan var ülkemiz de ve bunlar dilenmiyor istemiyorlar, o zop zor şartlarına rıza gösterip, tevekkül ile dua ile Allah tan istiyorlar. En doğru yerden istiyorlar.

Saygılarımla

3 Şubat 2017 Cuma

Blogger Günlüğü

Sevgili Blog Hocam takipçileri bu yazı ile birlikte yeni bir yazı konsepti/serisi başlatıyorum. Bana iletişim formu ile sorulan sorulan sorulara verdiğim kısa cevapları, yorum bölümünden gelen mesajlara dair herkesin bilmesini istediğim yanıtları, sosyal medya hesaplarımda paylaştığım linkleri, ipuçlarını, beğendiğim yazıları vs. artık “Blogger Günlüğü” konu başlığı ile pot olarak yayımlayacağım.

Haydi Başlayalım…

Bir Paylaşım (AdSense Kazancı): Blog Hocam konusu ve ziyaretçi profili AdSense’den öyle çok gelir elde eden bir blog değil. Hatta çoğu zaman aylık ödeme limiti olan 200 TL’yi tamamlayamadığım için ödemelerimi 2 ayda bir alırdım. Fakat son zamanlarda AdSense konusunda bazı denemeler yaptım ve bunlar olumlu sonuç verdi. AdSense kazancımda ciddi artışlar oldu. Hatta panelde bir günde 40 TL’lik kazancı görünce Facebook hesabımdan paylaşmak istemiştim.




Bir Yorum (Anonim): Serdar bey bu yazınız tamamen "open english" adlı web sayfasını tanıtmak olmuş güzel bir pazarlama mantığı ilk konun sanki haber bülteni gibi merak edici yazılar ve asıl mesaj openenglish bunu ise detaylı anlatmışsınız yazı başlığınız ingilizce siteler ile para kazanma ama içerik ise siteyi tanıtma bu şekilde insanların düşüncelerini yönlendirme yapmayın daha faydalı olunması dileğiyle...

Anonim olarak yapılmış bu yorum Open English’i tanıttığım advertorial içerik için yapılmış. Ben de herke gibi blogumdan gelir elde etmek itiyorum ve bunun için zaman zaman tanıtım yazıları yayınlıyorum. Ancak tarzım ve tavrım gereği tanıtım yazılarında bile konuyu bir şekilde blog yazarlığı ile ilişkilendirerek hem okuyucuya konu ile ilgili bilgi vermek itiyor, hem de reklam verenin yazıdan daha çok verim almasını istiyorum.

Bumads içerikleri dışında tüm tanıtım yazılarını kendim emek vererek hazırlıyorum. Hepsinde de az veya çok blog yazarlarını ilgilendirecek bir takım bilgiler bulunuyor. Eleştiri yapılan yazımı da okursanız ingilizce blog yazarak türkçe blogların minimum 10 katı daha fazla kazanabileceğinizden, bunun mantığından ve nasıl yapılacağından bahsettim. Bunlar uydurma bilgiler asla değil. Yazının devamında da ingilizce öğrenmek için pratik bir sitemden bahsettim. Kim bilir belki de ingilizce blogla bu kadar kazanıldığını bilmeyen birileri, o yazımdan esinlenerek ingilizce blog açmışlar ve bizim 5 TL kazandığımız trafikle 50-60 TL kazanmaya başlamışlardır :)

Bir Link (Dikkat Çekiyorum): Blog yazılarınızı yayımlar yayımlamaz başka bloglarda da otomatik olarak yayımlandığına denk geldiniz mi hiç? Örneğin ben Google Alerts sayesinde yazılarımın RSS feedlerinin başka bloglarda kendi yayın tarihimden birkaç dakika sonra aynen yayımlandığını biliyorum. Abdullah Özer’in, Dikkat Çekiyorum isimli blogunda okuduğum ve Twitter’da paylaştığım yazısında bu hırsızlığı yapan botlara bir örnek vererek, söz konusu çirkinlikle ilgili  düşüncelerini yazmış.




Bir Kod (Kar yağdırma): İstanbul’da kar yağışının çok şiddetli olduğu, evden dışarı adım atamadığımız günlerde Facebook hesabımda paylaşmıştım bu kodu. Kodu blogunuza eklediğinizde kar yağma efekti oluşuyordu.



Bir Soru (Fırat): Deneme amaçlı kullandığım blog sayfamda fark ettim ki , mouse görsellerin üzerinde bir süre durduğunda resimlerin pc'deki dosya isimleri gözüküyor. Bunları kaldırmanın bir yolu var mı ?

resim title


Bir internet sayfasındaki resmin üzerine farenin imlecini getirdiğinizde yazacak metni belirlemek için title kodu kullanılır. Blogger panelinden panelinden yazınıza bir resim eklerken remin üzerine tıklayıp özelliklere tıkladığınızda açılan kutudaki başlık yazan yer title kodunu belirtir ve buraya yazdığınız metin, fare imlecini remin üzerine getirdiğinizde gözükecek metindir.

Bir Link (Google Çöp Kutusu): Blog yazılarımız için bilgisayarımızdan yüklediğimiz resimler Google Fotoğraflar’da depo edilir. Yanlışlıkla buradan bir resim sildiğinizde blog yazınızda o resmin yerine bir bulunamadı görseli gözükür. Bu gibi durumlarda Twitter’da paylaştığım Google Trash aracını kullanabilirsiniz. ildiğiniz resimleri 60 gün içerisinde buradan kurtarabiliyorsunuz.




Bir Kitap (Pelosium): Blog yazarlığının en keyifli yanlarından biri zaman zaman küçük hediyeler gelmesidir. Genç yazar arkadaşımız Burak Erdoğdu benle iletişime geçerek yeni çıkardığı kitabı Pelosium’u göndermek istediğini söyledi ve sağ olsun adıma imzalayarak gönderdi.


Kitap bir bilim kurgu romanı. Genellikle tarih ve gerilim romanları okuyan biri olduğum için, Andy Weir’ın Marslı adlı romanından sonra okuduğum ikinci bilim kurgu romanıydı ve çok ilgimi çekti. Pelosium isimli bir elementin başrolde olduğu kitabın çok sıra dışı bir konusu var. Bilim kurgu sevenlere önerebileceğim bire kitap. D&R’dan satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bir Girişim (Marketinf): Bir grup Boğaziçi Üniversite’linin  başlattığı yerli bir start-up olan Marketinf ekibinden Anıl Bey bana ulaşarak projelerini anlattı ve değerlendirmede bulunmamı rica etti. Ben de destek olmak adına projeyi buruda duyurmak isterim.

2 milyon TL tohum yatırım alan bu proje insanlara otomatik olarak kendi pazaryeri sitelerini açma imkanı sunuyor. Bu otomatiklik, kişinin kendi belirlediği isim ile yaklaşık 5 dakikada sitenin aktif olarak açılmasını sağlıyor. Yani yaklaşık 1-2 saatlik bir süreçte ufak bir hepsiburada sitesi açmak mümkün.

Niş pazar yerleri açmaya odaklanan kullanıcılar için ideal olduklarını belirten Anıl Bey, hedeflerinin bu tür platformları açmak isteyen insanlara ulaşabilmek, müşterilerine tam destek sağlayarak işlerini kurmaya ve geliştirmeye yardım etmek olduğunu söylüyor.

Bir Link (Google Hacked): Hacklenen yani saldırıya uğrayan siteler için Google’ın yayımladığı destek sayfasını görünce Twitter hesabımda paylaştım. Sitenizin saldırıya uğrayıp uğramadığını anlamak ve neler yapabileceğinizi görmek için bu sayfayı inceleyebilirsiniz.



Bir Duyuru (LinkedIn): Zamanında açtığım ama bugüne kadar hiçbir şekilde kullanmadığım LinkedIn hesabımı aktifleştirdim. LİnkedIn’i doğru kullanma, bireysel ve blog için fayda ağlama ilgili bir takım çalışmalar yapacağım. Bu süre içinde blog sektörüne dair paylaşımlarda bulunacağım. Beni yalnız bırakmazsanız sevinirim :)

2 Şubat 2017 Perşembe

Banka Şube ve Çalışan Sayıları Raporu

Merhabalar;

Bugün düşen haberde Türkiye Bankalar Birliğinin verilerine göre , 2016 yılında 412 şube, 4.505 personel sayısı azaldığı bildirilmiş, üzücü bir durum açıkcası...

Ayrıca 2016 4. son çeyrek verilerine göre 1.020 personel azalırken, Aralık ayı itibarı ile sektörde toplam 196 bin 699 personel istihdam edildiği belirtilmiştir.

Ayrıca bildiride ; Bankaların aktiflerinin ekonomideki yavaşlama doğrultusunda yavaşladığı bildirilmiş,

Can sıkıcı veriler ama maalesef durum böyle, inşAllah biran önce tersi tabloyu içeren raporları , okur ve yazarız.

Saygılarımızla


1 Şubat 2017 Çarşamba

Chocolate Slim Zayıflama Kürü Hk.

Merhabalar;

Sayfamda ağırlıklı olarak bankacılık ve insanları ilgilendiren bankacılıkla ilgili konulara yer veriyorum. Lakin ara ara gene insana özgü farklı konular da da yazılarım oluyor ve olacaktır.

Bugün ismini duyduğum ve sosyal medya da internette reklamları çıkan, sıkça insanların da yorum yazıp konuşmaya başladığı Chocolate Slim zayıflama kürü , ilacı vs. ile ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Çok detaylı araştırmadığımı belirterek, bu tarz ürünlere genel itibarı ile bakış açım negatiftir. Çünkü çok hızlı yapılan zayıflama işleri genelde sonu hüsran ile bitiyor. Ya aldığınız üründen dolayı dolandırılıma, sahte ürün alma durumu, o anlaşılması bile ileride veya kısa vadede sağlık sorunları hatta ölüm söz konusu olabiliyor.

Bahsedilen ürün yabancı menşeili bir ürün , kampanyalar olduğu söyleniyor 99 TL ye ayda 10 kiloya kadar zayıflatacağı iddia ediliyor. Hatta bazı yorumlar da deneyip bu durumu görenler yani olumlu sonuç alanlar da bulunuyor lakin çoğunlukta ürünü tam tanıyamama , bilinmiyor oluşu, yeni olduğu için daha sonuçlarının tam bilinmemesi insanlarda kuşku ve merak uyandırıyor.Örneğin bu ürünü Adana ilimizde üretiyorlar söylemi çok yayğın, her üründe farklı ambalaj, görsellik, içerik farkı olduğu yazılmış, ayrıca kendisini sağlıkçı olarak belirten bir kullanıcı dikkatli olunmasını, ürünün yabancı kökenli olduğunu en doğrusunun yurt dışında olduğunu ebay sitesinde olduğunu iddia etmiş olarak okudum.

Zaten sizde internet kullanıyorsanız muhtemelen denk gelmiş veya gelebilirsiniz bu ürünün reklamına, şuan çok yeni ülkemiz de ve hızla talep oluşuyor diye düşünüyorum. Gerçekten işe yarıyor bile olsa lütfen iyice araştırın, imkanınız varsa doktora danışarak alın derim. Sonuçta sağlığımızdan bahsediyoruz. Şikayet ettiğimiz kiloları özler duruma düşmemek, sağlığımızı hepten yok etmemek için, bu ve bu tarz ürünleri araştırmadan ve güvenmediğiniz kurum ve şahıslardan almayın derim. Tabiki tercih ve hayat sizlerin.

Eğer kullananlar varsa yorumlarınızı da beklerim.

Saygılarımla

Kara Listeye Af

Merhabalar;

27 Ocak itibarı ile yürülüğe giren yasa ile , kredi kartı, çek, senet, kredi vs. gibi borçlardan dolayı kara listeye giren kişilere yönelik yasa ile 6 ay içinde 27 Temmuza kadar borç ödemenizi bitirirseniz, sicilinizdeki  sıkıntıyı dikkate almadan banka kendi değerlendirmesini yaparak talebiniz için karar verecek

Aslında ben bu konuya benzer bir yazı kaleme almıştım daha önce lakin yeni yasa duyurulunca paylaşmak istedim. Sicil silme diye birşey yoktur arkadaşlar sadece bi kanun uygulama çıktığın da banka derki bakın o kişiye ne durumda o dönem genel hava nasıldı, şimdi kişinin durumu nasıl varsa başka bi yerde kredi vs riski oradaki performansında sıkıntı yoksa olumlu karar vermeye çalışır.

Yeni düzenleme hem gerçek hem tüzel kişileri kapsıyor.Ayrıca borçlarınızın geneli için ise Türkiye Bankalar Birliğinin internet sitesin den gecikme risk raporunuzu alıp oradan toplam durumunuzu görebilirsiniz. https://www.riskmerkezi.org/tr

Konu medya ya düştü eğer şahsınız veya firmanızın sıkıntı var ise mutlaka değerlendirin bu durumu derim.

Saygılarımla